OKUL GÜVENLİK PLANI
İnsanlar ve teknoloji, günümüz dünyasında çoğu kez ayrılamaz bir ikili. İnternet kullanımı artarken, güvenli kullanımıyla da ilgi artmaktadır. Güvenli bir ortam sağlamak için, risklerin çeşitlerini ve sıklığını ve bunları azaltmak veya daha da güvenli ortamları bulmak için çözümleri aramamız gerekir. Çevrimiçi ortamda karşılaşılan riskler konusunda daha genç kullanıcılar için daha güvenli bir internet yaratmanın yolları ile ilgili önemli miktarda araştırma yapılmıştır.
Çevrimiçi gençlerin karşılaştığı risklerden biri de siber zorbalık veya çevrimiçi mağduriyettir. Yani elektronik iletişim şekillerini kullanan zorbalık veya taciz. Siber zorbalığın bazı örnekleri açıkça tanımlanabilirken bazı durumları açıklanamamaktadır. Siber kelimenin mağdurunu korkutmak için kullandığı dil ve taktiklerin cezai bir suç olduğunun açık işareti olduğu durumlarda olabilir, bazı durumlarda ise yalnızca bir şahsın kötü davranışlarından kaynaklanır. Siber zorbalık, genellikle eylemin tekrarını gerektirir. Siber zorbalığı yaygınlaştırma konusunda, özellikle geleneksel zorbalığa kıyasla açık bir anlaşma eksikliği var ve bu yaygınlığı hakkındaki istatistikleri etkiliyor. İnternetteki siber zorbalığa hitap etmenin bir yolu, okul zorbalığı ve siber zorbalık arasındaki bağlantıyı kullanmaktır. Okul zorbalığına, gençlerin sahip oldukları ve birbirlerine karşı olan ilişkileri ve tutumları geliştirmeye çalışan girişimlere denir. Bu tür girişimleri, çevrimdışı zorbalığa karşı koymak için potansiyel olarak etkili önleme tedbirleri olarak düşünülmekte ve çevrimiçi zorbalığa karşı koymada da yararlı olabilirler.
E GÜVENLİK MÜFREDATIMIZ HAKKINDA
• Mihver ve serbest etkinlik derslerinde rehberlik zamanlarında derslerinde internet kullanımı ile ilgili içerik güncel ve teknolojik gelişmeler ışığında güncellenmiştir
• Çocuklarda bilinçli ve güvenli internet kullanımına dair bilgi, beceri ve tutumların geliştirilmesi için seminerler düzenlenmektedir.
• Türkçe, Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler vb ilgili derslerde uygun şekilde işlenmesi sağlanmaktadır.
ÇOCUK VE ERGENLERE YÖNELİK e GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
• Aileye yönelik çocuk ve ergenlere denetimli, sınırlı ve amaçlı kullanım sağlayabilmeleri ile ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapmaktayız.
• İnternetin güvenli kullanımı ile ilgili paketlerin tanıtım ve yaygınlaşmasını sağlamak devlet politikasıdır.
• Evlerde limitli internet kullanımını teşvik etmek için velilere ve ebeveynlere rehberlik yapılmaktadır.
• Kullanım farkındalığına yönelik uygulamalar geliştirmek için derslerde bu konuya öncelik verilmektedir.
OKULUMUZDA FOTOĞRAF YA DA VİDEO ÇEKİMİ VE YAYINLANMASI
1. Okul idaresi tarafından görevli kılınanlar haricindeki kişiler tarafından ve öğrenci velilerinin bilmek istedikleri etkinlik ve programlar dışındaki zamanlarda, okul ve okul bahçesi sınırları içerisinde fotoğraf ve video çekimi yapılamaz. Bu yasak bir öğrencinin diğer bir öğrencinin fotoğraf ve videosunu çekmek istemesi durumunda da geçerlidir.
2. Okul idaresi tarafından görevlendirilen kişilerin çektiği fotoğraf ve videolar ancak Okulun resmi web adresinde ve sanal ortamlarında, ilgili öğrenci velisinin talep ve yazılı onayı ile yayınlanabilir. Öğrencisi için onay vermeyen velinin öğrencisi ile ilgili fotoğraf ve videolar yayınlanmaz.
3. Velisi tarafından fotoğraf ve video görüntülerinin çekilip yayınlanmasına onay verilmeyen öğrencilerin, çekim esnasında psikolojik baskı yaşamaması için tedbirler alınır.
Okulumuzun e-Güvenlik politikasının belirlenmesi, eğitimlerin verilmesi ve çalışma planının hazırlanmasında aşağıdaki web adreslerinden faydalanılmıştır.
"Daha Güvenli İnternet Merkezi (gim.org.tr)
Safer Internet Center´ın resmi sayfası (https://ec.europa.eu/info/index_en)
Güvenli Web (guvenliweb.org.tr) - çevrimiçi güvenlik konuları için farkındalık portalı.
Güvenli Çocuk (guvenlicocuk.org.tr) - 13 yaşından küçük çocuklar için oyun ve eğlence portalı.
Ihbar Web (ihbarweb.org.tr) - yasadışı içerik için telefon hattı.
İnternet BTK (internet.btk.gov.tr) - İnternet ve BT yasası konusunda farkındalık portalı."
Ayrıca personel, veli ve öğrencilere yukarıdaki web adresleri tanıtılmış olup, buralardaki eğitici ebeveyn ve öğrenci bilgilendirici vidoları sunuları izlenmiştir. Okumuzda çeşitli web2 araçları kullanılarak sunular hazırlanmış panolar ailelerle birlikte hazırlanmıştır.
İnternet birçok alanda kullanıcılarına çeşitli fırsatlar sunan; her türlü bilgi ve belgeye ulaşma imkânı sağlayan, insanların duygu ve düşüncelerini rahatça ortaya koymasına izin veren, kısacası birçok alanda hayatı kolaylaştıran önemli bir bilişim ve iletişim aracıdır. Bu araç, bu platformda sayılan birçok kısım dâhilinde bilinçli, güvenli ve etkin kullanılmadığı takdirde çeşitli yönlerden zararlara uğranılabileceğinden bahsedildi. Bu bölümde de insan sağlığı üstünde internetin etkilerinden bahsedilmeye çalışılacaktır.
İnternet birçok alanda kullanıcılarına çeşitli fırsatlar sunan; her türlü bilgi ve belgeye ulaşma imkânı sağlayan, insanların duygu ve düşüncelerini rahatça ortaya koymasına izin veren, kısacası birçok alanda hayatı kolaylaştıran önemli bir bilişim ve iletişim aracıdır. Bu araç, bu platformda sayılan birçok kısım dâhilinde bilinçli, güvenli ve etkin kullanılmadığı takdirde çeşitli yönlerden zararlara uğranılabileceğinden bahsedildi. Bu bölümde de insan sağlığı üstünde internetin etkilerinden bahsedilmeye çalışılacaktır.
Bilgisayar ve internet kullanımının sağlık üstündeki etkilerini 2 başlık altında toplayabiliriz:
Bilgi teknolojilerini kullanırken karşılaşılan en belirgin sağlık sorunları arasında fiziksel sağlık sorunları gelmektedir. Kas ve iskelet sorunlarından yeme sorunları ve obeziteye ve göz sağlık problemlerine kadar birçok fiziksel rahatsızlıkla karşılaşılabilmektedir. Bu sıkıntılardan en çok karşılaşılanları;
Fiziksel sorunlarla en az düzeyde karşılaşmak için;
Fiziksel rahatsızlıklar yanı sıra psikolojik sağlık sorunları belki de fiziksel rahatsızlıklar kadar kolay anlaşılamayan ve tedavi yöntemi daha zaman alıcı ve zor olan sorunlardır. Başlıca psikolojik rahatsızlıklar;
İnternet kullanımına bağlı gelişen kaygı bozukluğu aynı zamanda öfke ve şiddet davranışlarına da neden olabilir. Özellikle şiddet unsurları içeren siteler, şiddeti ve çeteleşmeyi özendiren sosyal ağlar ve şiddeti, yıkımı başarı olarak tanımlayan site ve oyunlar çocukların duygu durumlarında değişimlere sebebiyet verebilmektedir. Çocuğun özellikle sosyal ağlarda kendisini olduğu gibi yansıtmaması nedeniyle kimlik karmaşası yaşamasına, sanal arkadaşlıklar ve ilişkiler çocuğun kalabalık bir sanal ortamda kendini yalnız hissetmesine neden olabilmektedir.
Stres, içe dönüklük ve depresyonla başa çıkmak için birey olabildiğince olumlu düşünmek, bilgisayar ve internet başında zaman sınırlamasını kontrol ederek, sosyal ortamlara girme, spor yapma ve kitap okuma gibi faaliyetlere kendini özendirmesi gerekmektedir. Ayrıca bütün gün boyunca internette kalan ve sigara/alkol gibi alışkanlıkları olan insanlar bu alışkanlıklarını kontrol etmelidirler.
İnternet bağımlılığı kişinin bilgisayar başında kendini kontrol edememesi ile çeşitli yönlerden tespit edilebilir. Bunlar:
İnternet bağımlısı olan insanlarda en çok karşılaşılan rahatsızlıklar, fiziksel sağlık sorunları, uyku düzeninin bozulması, depresyon, madde bağımlılığı, kişilik bozukluklar, cinselliğe düşkünlük ve dikkat eksikliğidir. İnternet bağımlılığı henüz üzerinde uzlaşma sağlanamamış bir olgu olmakla birlikte, İnternet bağımlılığının anlaşılması için eldeki bağımlılık anlayışları kullanılabilecek durumdadır. Bağımlı insan elindeki bağımlı nesne olmadan yaşayamayacağını düşünür. Bu yüzden, internet bağımlılığının teşhis ve tedavisinin kişilik yapısına yönelik olarak yapılması gerekmektedir.
BT araçları ve sağlık ile ilgili diğer önemli bir konu elektromanyetik dalgalardır. Dünyada elektromanyetik alanlar doğal olarak bulunmaktadır. Ancak 20. yüzyılda insan eliyle oluşturulmaya başlanan elektromanyetik alanların sağlık üzerindeki etkisi tartışılmalı bir hal almaya başlamıştır. Bu konuda elektromanyetik dalgaların bir zararı olmadığı görüşü hâkim olduğu gibi zararlı olduğuna dair görüşler de mevcuttur. Bu konuda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun "Elektromanyetik Dalgalar ve Sağlık" köşesini okuyabilir ve kullandığınız telekomünikasyon cihazlarının uyması gereken elektromanyetik alan şiddet limitlerine aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
https://tuketici.btk.gov.tr/tr-TR/Sik-Sorulan-Sorular/Haberlesme-Cihazlari-ve-Saglik
https://tuketici.btk.gov.tr/tr-TR/Sik-Sorulan-Sorular/Baz-Istasyonlari
1. En az çocuğunuzu koruyacak kadar İnternet kullanmayı öğrenin.
2. İnternet kullanımında yasaklayıcı değil, zaman açısından sınırlayıcı olun.
3. İnternetin derslerini aksatmasına izin vermeyin.
4. Diğer sosyal aktivitelere katılımını özendirin.
5. İnternet sebebiyle sorumluluklarını yerine getirmemesine fırsat vermeyin.
1. Tanımadıkları kişilerle arkadaşlık
2. Aşırı kullanımın sebep olduğu internet bağımlılığı
3. Fiziki sağlık sorunları
4. Öfke, şiddet ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlar
5. Şiddet ve müstehcen içerikli görüntüler
1. İnternette tanımadıkları kişilerden gelen arkadaşlık tekliflerine hayır demeyi
2. Hoşlanmadıkları bir durumu sizinle paylaşmaları gerektiğini
3. İnternet üzerinden gelen cazip, fakat aldatıcı teklifleri reddetmeyi
4. İnternetin gerçek hayattan çok farklı olduğunu
5. Hayatın sadece İnternetten ibaret olmadığını
1. İnternet kuralları belirleyin ve bunlara önce siz uyun.
2. Çocuklarınızla aranızda aile sözleşmesi imzalayın ve uygulayın. Örnek sözleşme.
3. Belirlediğiniz İnternet kullanım zamanına siz de riayet edin.
4. İnternet dışında aile içi aktiviteler düzenleyin.
5. Çocuğunuzun en iyi ve en güvenilir arkadaşı siz olun.
1. Çocuğunuz bu sitelere (örn. facebook) üye ise, sizde üye olup onun arkadaşı olun.
2. Profillerindeki gizlilik ayarlarını yapmasını sağlayın.
3. Tam isim, adres, telefon, okul, özel fotoğraflarını paylaşmamasını söyleyin.
4. Tanımadıkları kişileri arkadaş listelerine eklememelerini söyleyin.
5. Arkadaşı olarak kimlerle arkadaşlık ettiğini aralıklarla kontrol edin.
Ock
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla ilerlediği günümüzde internet hayatımızın her alanında etkinliğini giderek artırıyor. Öyle ki, "İnternet olmadan ne yapardık?" dediğimiz günlere geldik.
TÜİK, 2016 Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması'na göre, Türkiye'de yaklaşık on hanenin sekizi internet erişimine sahip . Bu doğrultudan bakıldığında iletişimden tutun da, haber alma, bilgiye ulaşma, eğlence, alışveriş gibi en temel ihtiyaçlar artık yoğun bir şekilde internet üzerinden gerçekleşiyor.
Kullanım alanının her geçen gün gelişmesi ve çoğalması interneti vazgeçilmez bir unsur kılarken bu durum bir takım olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bilinçli kullanıldığında sayısız avantaj sağlayan internet, diğer yönüyle de bağımlılık riskini ve bağımlılıkla birlikte gelebilecek tehlikeleri ve alışkanlıkları bünyesinde taşımaktadır.
Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlaması olarak tanımlanmaktadır.
Bağımlılık kavramı ilk defa 1996 yılında Goldberg tarafından kullanılmıştır. Daha sonra Amerikan medyasında bu kavram 'internet addiction' (internet bağımlılığı) olarak kullanılmaya başlanmıştır.
İnternet bağımlılığını, psikolojik bir bağımlılık olarak tanımlayan Kandell ise özellikle gençleri riskli grup olarak değerlendirmiş ve internetin aşırı kullanımının sağlık, ilişki ve zaman yönetimiyle ilgili sorunlara neden olabileceğini vurgulamıştır.
Patolojik internet kullanımı, internetin aşırı bir şekilde kullanılması, bu davranışın kontrol altına alınamaması ve kişinin kendi yaşamına zarar vermesi halidir.
Son yıllarda internetin, bilgisayarlardan ziyade günün her anı yanımızda bulunan mobil telefonlar aracılığıyla daha fazla kullanılmaya başlanması da bağımlılığı tetikleyen unsurlardan biri olarak göze çarpmakta. Kadir Has Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen "Türkiye'de Yeni Medya Eğilimleri Araştırması"na göre, internet kullanıcılarının %96'sı akıllı telefon kullanırken, %93'ünün mobil internet bağlantısı var. Bilgisayar sahipliği ise akıllı telefon sahipliğinden düşük oranlarda seyrediyor. Hanelerin %95'inde akıllı telefon, %80'inde bilgisayar var. Geleneksel cep telefonu fonksiyonları önemini yitirirken, online mesajlaşma SMS'in yerini çoktan almış gözüküyor. Yine aynı araştırmaya göre her 3 internet kullanıcısından 1'i uyanır uyanmaz internete giriyor %33.3. Uyandıktan sonra bir saat içerisinde internete girenlerin oranı %62 iken, %70'i akşam uyumadan bir saat öncesine kadar internette zaman geçiriyor.
Ülkemizde 42 milyon aktif sosyal medya kullanıcısının 36 milyonu, sosyal medyaya mobil cihazlarından ulaşıyor. İnterneti, insana bu kadar yakınlaştıran cihazlar, internetten gelebilecek riskleri de aynı oranda insana yaklaştırmış oluyor. Tüketim ve alışveriş alışkanlıkları, artan sosyal medya kullanımı, sosyal medya üzerinden pazarlama stratejileri sonucunda bağımlılığa biraz daha yaklaşmak kaçınılmaz olmaktadır.
İnternetin özgür, gizemli ve kolay erişilebilir dünyası özellikle genç nesli gerçek hayattan izole edip yalnızlaştırırken, vaktin kontrolsüzce geçirilmesine de sebep olmaktadır. Bu noktada özellikle sosyal paylaşım ağlarının giderek artan kullanım oranlarını gözden kaçırmamak gerek. TÜİK verilerine göre, 2016 yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin %82,4'ü sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaştı. Bunu %74,5 ile paylaşım sitelerinden video izleme, %69,5 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %65,9 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, %65,5 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama ve %63,7 ile İnternet üzerinden müzik dinleme takip ediyor.
Duygu ve düşünceleri ifade etmenin en kolay yolu olarak kabul edilmesi, gerçek hayatta kurulamayan ilişkilerin daha rahat kurulabilmesine imkân sağlaması, eğlenmek, sosyalleşmek ve özellikle harcanabilir gelir düzeyinin azlığı sebebiyle internete mecbur kalma gibi faktörler bugün insanları günümüzün kitle iletişim medyasından biri olan sosyal medyaya bağımlı kılmaktadır. Sosyal medya, sıradan insanlara bilgiyi paylaşma ve organize etme olanağı sağlamıştır.
Türkiye'de en çok kullanılan sosyal medya platformlarına baktığımızda ise ilk sırada Facebook'un yer aldığını görüyoruz. Facebook'tan sonra sırasıyla, WhatsApp, Facebook Messenger, Twitter ve Instagram geliyor. Verilerin bize söylediğine baktığımızda, sorulması gereken soru ise artık şu: İnternet bağımlısı mıyız, yoksa sosyal medya bağımlısı mı?
İnternetin hayatımıza bunca nüfuz etmesi internet üzerinden alışverişlerin artmasına da sebep olmuştur. Yapılan araştırmalarda internet bağımlılık düzeyi yüksek olanların çoğunlukla internetten alışverişi tercih ettikleri, markaların internet reklamlarına yoğun bir ilgi gösterdikleri ve bu tavrı sosyal medya üzerinden de devam ettirdikleri görülmüştür. İnternet bağımlılık düzeyi arttıkça, internetten alışverişi daha avantajlı ve güvenli bulanların oranı da artmaktadır. İnterneti yoğun kullanma ile internetten alışveriş ilişkisi incelendiğinde, yoğun internet kullanıcısı olan bireylerin internetten alışverişe daha yatkın oldukları tespit edilmiştir. İnterneti ve web sitesini yoğun kullanan (heavy users) ve orada çok zaman harcayan bireylerin (yaklaşık % 11 oranında) daha çok online alışveriş yaptıkları saptanmıştır.
Bu noktada çevrimiçi alışverişlerde, kişisel bilgileri koruma ve şifre güvenliği açısından bilinçli olunmadığı takdirde çeşitli dolandırıcılık olaylarının yaşanması ihtimalini akıllarda tutmak gerekiyor. Özellikle de oltalama (Phishing) saldırıları masum görünümlü bir e-posta ile siz hiç fark etmeden çevrimiçi bir dolandırıcılığa maruz kalmanıza sebep olmaktadır.
İnternet bağımlılığının internetten alışveriş alışkanlığına etkisinin yanı sıra, alışveriş için interneti değil de mağazaları tercih edenler için internet pek de güvenli bir ortam olarak görülmemektedir. Online alışverişin önündeki en büyük engellerden biri algılanan risk faktörüdür. İnternetten alışveriş yapan bireylerin çevrimiçi alışverişi riskli bulmaları veya bulmamaları, bu ortamda alışveriş yapıp yapmama kararlarını etkileyen önemli bir faktördür. İnternetten alışverişlerdeki güvenlik sorunları, online alışverişi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, maliyet yönünden bakıldığında kitap vb. ekonomik ürünlerde, online alışveriş kişinin tutumları ile ilişkili iken, satın alınacak ürünün parasal değerinin yükselmesi web sitesine duyulan güven ile ilgili olmaya başlamaktadır.
Ock
Günümüzde internet sosyal hayatın bir parçası olarak hayatımıza birçok faydalar ve yenilikler getirmiştir. Getirdiği faydaların ve kolaylıkların yanı sıra, internetin bilinçsiz kullanımı bireysel ve toplumsal hayata yönelik tehditler de barındırmaktadır.
Günümüzde internet sosyal hayatın bir parçası olarak hayatımıza birçok faydalar ve yenilikler getirmiştir. Getirdiği faydaların ve kolaylıkların yanı sıra, internetin bilinçsiz kullanımı bireysel ve toplumsal hayata yönelik tehditler de barındırmaktadır.
Web ve iletişim teknolojisinde yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte insanlar arasındaki iletişim ve ilişki sanal ortamlara taşınmıştır. İnsanların birbirleriyle tanışması, iletişime geçmesi, içerik paylaşımında bulunması, tartışma ortamı oluşturması ve ortak ilgi alanları etrafında gruplar oluşturması sürekli gelişen web teknolojisiyle birlikte oluşan bir durumdur. Sosyal paylaşım ağlarının dünya ile birlikte ülkemizde de kullanıcı sayısı hızlı bir şekilde artmakta, gerçek ve sanal dünya ayrımı giderek ortadan kalkmaktadır. Bu artış ile birlikte internet ve sosyal ağlar, bilinmeyen, fark edilemeyecek veya algılaması zor, pek çok tehdit ve tehlikeyi de beraberinde getirmiştir.
Sanal ortamlarda kullanıcıların davranış biçimleri gerçek hayattan farklıdır. Kullanıcılar bu ortamda sanal kimlikler oluşturmakta, duygu, düşünce ve çeşitli bilgileri tanınma korkusu yaşamadan rahatlıkla paylaşabilmektedir. Bunun bir sonucu olarak dedikodular, tehditler ve uygunsuz içerikler internette çok hızlı bir şekilde yayılmakta ve genç nesli hem siber zorba hem de siber mağdur yapabilmektedir.
Dijital oyunların içerisinde yer alan şiddet ya da sosyal ağlarda maruz kalınan siber zorbalığın ise, özellikle çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine karşı olumsuz bir etkisi vardır. Siber zorbalıkta saldırgan ile saldırıya uğrayan arasında fiziksel bir temas olmamasına karşın saldırıya uğrayan kişi psikolojik açıdan zarar görür.
İnternet ortamında kullanıcıların en fazla sorun yaşadıkları zorbalık, yabancılarla tanışma, dolandırıcılığa ya da istismara maruz kalma ile bilinçsiz veri paylaşımı konularında yaşanmaktadır.
Aşağıda siber zorbalık kapsamına giren davranışlar sıralanmıştır. Çevrimiçi ortamlarda kendiniz, bir yakınınız veya çocuğunuz bu durumlara maruz kalıyorsa siber zorbalıkla karşı karşıyasınız demektir.
Yukarıda sayılanlara ilave olarak, internet kullanıcıları "öz denetimin" kendilerinde olduğunu bilmeli ve bu bilinçle hareket etmelidirler. Böylece sanal ortamın tehdit ve saldırılarına maruz kalma ihtimali, sahip olunan bu bilinçle yok denecek kadar azalacaktır.
Siber zorbalığa maruz kalan kullanıcı hukukî yollardan hakkını aramak için ilk olarak adli makamlara suç duyurusunda bulunup yasal süreci başlatabilmektedir. Bunun yanında özellikle sosyal paylaşım siteleri ve benzeri internet siteleri üzerinden siber zorbalık, kişilik hakkı ihlali, özel hayatın gizliğini ihlal eden içeriklerle karşılaşılmış olması durumunda "uyar-kaldır" yöntemiyle yasadışı veya zararlı içeriğin kaldırılmasına yönelik bildirimler önce içerik veya erişim sağlayıcıya iletilerek ilgili içeriğin kaldırılması için ihtarda bulunulmalıdır. İlgili sitelerin bildirim seçeneğinden şikâyet süreci başlatılarak sorunun giderilmesi talep edilebilmektedir. İnternet sitelerinin bilgilerine ulaşmak için internet.btk.gov.tradresinde bulunan site bilgileri sorgu sayfasından yararlanılabilir. Bu adreste yayınlanan "İnternet İçerik Şikâyet Süreçleri ve İletişim Bilgileri" linkinden popüler sosyal ağların iletişim bilgileri ve izlenmesi gereken yol internet kullanıcılarına sunulmuştur.
Siber Zorbalık ile ilgili aşağıdaki linkteki video da size yol gösterebilir:
https://www.youtube.com/watch?v=4cEDB2BKe4o
Facebook'ta yaşanan bir siber zorbalığı ve kötüye kullanımı şikâyet etmek için:
https://www.facebook.com/help/420576171311103/
Facebook'un Zorbalığı Önleme Merkezi bu konuda önemli bir kaynak:
https://www.facebook.com/safety/bullying
Twitter'da yaşanan bir siber zorbalığı ve kötüye kullanımı şikâyet etmek için:
https://support.twitter.com/groups/57-safety-security/topics/240-online-safety-basics/articles/15794-abusive-behavior
Youtube'da yaşanan bir siber zorbalığı ve kötüye kullanımı şikâyet etmek için:
https://support.google.com/youtube/answer/2802268?hl=tr&ref_topic=2803240
Siber Zorbalık nedir? Nasıl mücadele edilir? (Ebeveyn ve Öğretmenlere yönelik kitapçık)
Ebeveyn ve Öğretmenler İçin
Siber Zorbalık nedir? Nasıl mücadele edilir? (Gençlere yönelik kitapçık)
Gençler için
Ock
Web güvenliğine öncelikle web tarayıcınızın güvenliğiyle başlamak doğru olacaktır. Bunun için hangi web tarayıcısını kullanıyorsanız kullanın tarayıcı gizlilik ve güvenlik ayarlarını yapmakla başlamalısınız. Örneğin; Firefox Mozilla'yı kullanıyorsanız Araçlar – Seçenekler Gizlilik sekmelerinden ayarlarınızı dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.
Web güvenliğine öncelikle web tarayıcınızın güvenliğiyle başlamak doğru olacaktır. Bunun için hangi web tarayıcısını kullanıyorsanız kullanın tarayıcı gizlilik ve güvenlik ayarlarını yapmakla başlamalısınız. Örneğin; Firefox Mozilla'yı kullanıyorsanız Araçlar – Seçenekler Gizlilik sekmelerinden ayarlarınızı dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.
İzleme seçeneği, web sitelerinin sizin web platformunda dolaştığınız mecraların tarayıcı aracılığıyla takibinin yapılmasına olanak tanıyan bir seçenektir. Geçmişi hatırlama seçeneklerinde ise geçmişinizin asla hatırlanmamasını veya özel ayarların kullanılmasını tavsiye ederiz.
Özel ayarları yaptığınız takdirde çerez yönetimi karşınıza çıkacaktır. Çerez, herhangi bir internet sitesi tarafından bilgisayarınıza bırakılan bir hatırlama dosyasıdır. Çerez dosyalarında oturum bilgileri ve benzeri veriler saklanır. Burada; güvendiğiniz sitelere, örneğin otomatik olarak oturum açmasına olanak sağlamak üzere, sürekli çerez bırakma yetkisi verebilirsiniz. Hiçbir sitenin bilgisayarınıza çerez bırakmasını istemiyorsanız bu seçeneği işaretlemeyin. Yalnız, kimi sitelerin çerezler devre dışıyken düzgün işlemeyeceğini de unutmayın. Bununla birlikte, bir siteyi ziyaret ederken başka bir site tarafından bırakılan "üçüncü kişilere ait çerezler" ya da "yabancı çerezler"i kapalı tutmanızı öneririz.
Benzer şekilde Araçlar-Seçenekler-İçerik sekmesinden ve Araçlar-Seçenekler-Güvenlik sekmesinden Firefox ayarlarınızı aşağıdaki tablolarda gösterildiği şekilde yapmanızı öneririz.
FireFox ile daha fazla bilgiye FireFox'un yardım sayfasından ulaşabilirsiniz:
https://support.mozilla.org/tr/
Benzer ayarlara Internet Explorer'da Araçlar-İnternet Seçenekleri'nden ve Google Chrome için Chrome menüsü (sağ üstte yer alan 3 noktadan ulaşılıyor) - Ayarlar - (Gelişmiş) Gizlilik bölümünden ulaşabilirsiniz.
Daha fazla bilgiye Chrome için:
https://support.google.com/chrome/#topic=3227046
Internet Explorer için
https://support.microsoft.com/tr-tr/products/internet-explorer
adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Tarayıcı ayarlarını kendi bilgisayarınızdan ve/veya tanımadığınız bir bilgisayardan internete bağlanırken yaptıktan sonra internette gezinmeye başlayabiliriz.
Yapılan çalışmaların sonuçlarında, internet sitelerinde gezinti yaparken bilgisayarımıza virüs ve tehlikeli yazılım bulaştırma ihtimali yüksek olan siteler genellikle şunlardır:
Bilmediğimiz web sayfalarında dolaşmamanız ve çok dikkatli olmanız gerekmektedir. Birçok web sitesi çeşitli tuzaklar barındırıyor olabilir. Bu yüzden güvendiğiniz, bildiğiniz web sayfalarını tercih etmeniz, bilmediğiniz web sayfalarının hakkında/iletişim gibi bölümlerinden web sayfaları hakkında bilgi edinmemiz gerekmektedir. Ayrıca sık kullandığımız web siteleri için tarayıcımızda sık kullanılanlar listesi oluşturmanız, tuzak sitelerden korunmak adına önem teşkil etmektedir. Bunun için web güvenliğinde öncelikli olarak:
Ock
Etik ile ahlak kavramı çoğu zaman birbirine karıştırılır. Etik, doğru ve yanlış eylemin teorisi, ahlak ise onun pratiği gibi düşünülebilir.(Billington, 2011:46). Etik, felsefenin bir dalı olup, sergilediğimiz davranışların hangileri doğru, hangileri yanlış gibi ahlaki sorular ve sorunlar üzerine akıl yürütür. İnternet etiği ise, internet üzerinde iletişimde bulunurken doğru ve ahlaki olan davranışlar ile yanlış ve ahlaki olmayan davranışları belirleyen kurallar bütünüdür.
Etik ile ahlak kavramı çoğu zaman birbirine karıştırılır. Etik, doğru ve yanlış eylemin teorisi, ahlak ise onun pratiği gibi düşünülebilir.(Billington, 2011:46). Etik, felsefenin bir dalı olup, sergilediğimiz davranışların hangileri doğru, hangileri yanlış gibi ahlaki sorular ve sorunlar üzerine akıl yürütür. İnternet etiği ise, internet üzerinde iletişimde bulunurken doğru ve ahlaki olan davranışlar ile yanlış ve ahlaki olmayan davranışları belirleyen kurallar bütünüdür.
Çevrimiçi ortamlarda diğer insanların hak ve hukukuna saygılı olmak noktasında nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağının bilgisidir. İnternet etiği, gerçek hayatta iletişimde olduğunuz insanlara gösterdiğiniz saygı ve nezaketin aynıyla internet ortamında da gösterilmesi anlamında kullanılan bir kavramdır.
İnterneti doğru ve etkin kullanmak için çevrimiçi ortamları kullanırken aynen diğer ortamlarda olduğu gibi belirli kurallara uyulması ve etik davranılması gereklidir. Herhangi bir hak ihlaline uğramamak ve kullanılan sistemi de zafiyete uğratmamak için çevrimiçi ortamları kullanırken kullanım politikalarına uygun davranılmalıdır. Ayrıca;
Dünyada ve ülkemizde giderek artan internet kullanımı, birçok kolaylığı beraberinde getirirken kişisel verilerin korunumu konusu da daha önemli hale gelmiştir.
Dünyada ve ülkemizde giderek artan internet kullanımı, birçok kolaylığı beraberinde getirirken kişisel verilerin korunumu konusu da daha önemli hale gelmiştir.
İnternet kullanan bireylerin %82,4'ünün sosyal medya kullanıcısı olduğu günümüzde, yapılan her paylaşım, internet ortamına girilen her veri size ve bilgilerinize ulaşmak isteyen kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilmektedir. Özellikle sosyal paylaşım ağları kötü niyetli kişilerin bilgilerinize ulaşabileceği en kestirme yoldur. Paylaşım yapmadan önce, yapacağınız paylaşımın ne gibi sonuçlar ve riskler doğurabileceğini detaylı bir şekilde düşünmeniz gerekir.İnternet kullanım demografisi ve kişisel verilerin korunumu ile ilgili Avrupa Birliği bünyesinde yapılan saha çalışmasında çarpıcı sonuçlara erişilmiştir. Söz konusu çalışmada, vatandaşların büyük bir çoğunluğunun sosyal ağlarda isimlerini (%79) resimlerini (%51) hangi ülke vatandaşı olduklarını (%47) açıkça paylaştığı gözlemlenmiştir. %62'si kendilerini korumak için kişisel verilerini en düşük seviyede paylaştıklarını ifade etmekte, araştırmaya katılanların %10'u kimlik bilgilerini paylaşmamakta, %50'si sosyal bilgilerini paylaşmamakta ve %90'ı hassas bilgilerini paylaşmamaktadır. Araştırmaya katılanların %70'si paylaştıkları kişisel verilerin nasıl kullanılacağı konusunda tedirgin ve sadece kişisel verilerinin kullanımı üzerinde kısıtlı oranda söz sahibi olabildiklerini düşünmekte, %74'i internet kullanırken kişisel verilerinin toplanması ve islenmesi konusunda rızalarının alınmasını istemekte, %55'i sosyal ağlarda kişisel verilerinin izinleri dışında kullanılması konusunda kaygı duymakta, %43'ü de firmaların kişisel verilerini izin almadan paylaşabileceği yönünde kaygı duymaktadır.
Anketi cevaplayanlara internetteki gizlilik sözleşmelerini okuyup okumadıkları sorulmuş ve % 58'i okuduğunu beyan etmiştir. Bunlardan, %34'ü okuyup anladığını söylemiş; %24'ü ise okuyup anlamadığını söylemiştir. Gizlilik sözleşmelerini okumayanlar ise okumama sebeplerini şöyle sıralamıştır:
Akıllı telefonunuza indirdiğiniz ve oynamak için sabırsızlandığınız bir oyun bile küçük bir pop-up ile sizin rızanızı basit bir onaylama yöntemi ile aldıktan sonra siz oyunu oynarken rehberinizdeki kontakları kendi veri tabanına aktarabilmekte ve sonrasında da bunları ne iş yaptığını bilmediğiniz şirketlerle paylaşabilmektedir. Bu bağlamda, uzun zamandır devletler ve ilgili sektör paydaşları veri paylaşımında kullanıcının kontrolünü arttıracak teknik çözümler üretmeye çalışırlarken öte yandan internet kullanıcılarının da dikkat etmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır.
Bunun için;
Kişisel veri sahipleri olarak Anayasanın 6698 sayılı "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" artık yasallaşmıştır. Bu Kanuna göre sahip olduğumuz haklardan bazıları şunlardır:
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/04/20160407-8.pdf